SCHRÖDİNGER’İN KEDİSİ SEYİRCİYLE BULUŞTU
Trabzon’un köklü tiyatro gruplarından Trabzon Halk Tiyatrosu “Schrödinger’in Kedisi” isimli oyunu Ardanuç’ta sergilendi
Aşık Efkari Kültür Salonunda seyirciyle buluşan “Schrödinger’in Kedisi” isimli oyunu büyük beğeni topladı.
Trabzon Halk Tiyatrosu tarafından 15 Ocak Pazar günü Aşık Efkâri Kültür Salonunda, “Schrödinger’in Kedisi” isimli tiyatro oyunu izleyiciyle buluştu.
Trabzon Halk Tiyatrosu Doğu Karadeniz turnesinde ilçede tiyatro oyunu sergiledi. Tiyatro oyunu Halkevi Derneği organizasyonuyla ilçede izleyici ile buluştu.
Belediye Başkanı Yıldırım Demir,oyun sonrası yaptığı değerlendirmede; “Bu güzel gecede bizlerle olan siz değerli halkımıza teşekkür ediyoruz. Trabzon Halk Tiyatrosuna ve Artvin Halkevi’ne de ayrıca teşekkür ediyorum. Emeklerine, yüreklerine sağlık. Bu tür etkinliklerimizi sizlerle buluşturmaya devam edeceğiz” dedi.
Halkevi Derneği Başkanı Uğur Karakuş; “Trabzon Halk Tiyatrosunun tiyatro oyununu bu akşam sizlerle buluşmasına vesile olan Ardanuç Belediyesi’ne ve değerli başkanı nezdinde siz Ardanuçlulara teşekkür ederim. Başka oyunlarla sizlerle buluşmak istiyoruz, bu heyecan bize mutluluk ve cesaret veriyor” dedi.
Belediye Başkanımız Sayın Yıldırım Demir, oyun sonrasında Trabzon Halk Tiyatrosu oyuncularına günün anısına çiçek takdim etti.
Trabzon Halk Tiyatrosu ekibinden Haktan Özkan tarafından kaleme alınan oyunun yönetmenliğini Cemre Can Avcı üstleniyor. Oyunda Haktan Özkan ve Ulaş Tanşi rol alıyor. Pandemi nedeniyle uzun bir aranın ardından tek perdelik gerilimle izleyicisiyle buluştu.
Titaro oyununun konusu
Kesişen İki İnsanın Hikayesi
Seyirciye iki kişilik bir gerilim deneyimi sunan Schrodinger’in Kedisi’nde bir Doğu Avrupa ülkesinin terk edilmiş tren garında başlayan, birbirini tanımayan iki insanın hikayesi, farkında olmasalar da birkaç yüz kilometre ötelerinde gerçekleşen korkunç bir savaşın kaderiyle kesişmektedir. Modernite, mahremiyet, erdem ve birey ahlakı gibi çeşitli konularda seyirciye soru sordurtan “Schrödinger’in Kedisi” dekor ve kostüm tercihleriyle de oyunun geçtiği 1940’lı yılların gündelik atmosferini sade ama etkileyici bir tarzla sunuyor.
Gülsen Başar